Ayetlerinakışından, bu ayetler grubunun bir kerede indiğini anlıyoruz ve amaç, bir hedefi açıklamaktır. Vurgulanan bu hedef de, ilk kez Mekke müşrikleriyle savaşmanın yasalaştırılmasıdır. Çünkü bu ayetlerde müminleri çıkardıkları yerden onların da çıkarılmaları, dinden döndürme amaçlı baskılara, kısas, savaşı onların başlatmadıkları sürece Mescid-i
Beşvakit namazın Kur’ân-ı Kerimde farz kılınması ile ilgili ayetleri ve namazların sünnetleri ile ilgili hadis-i şerifleri kaynakları ile birlikte istifadenize
HâfızEbûl Hasan İbn-i Mahmud Şâzelî Rahimehullah buyurmuştur ki; Şeyh-ül Meşayih Ebû Abdullah Hüseynî Harrânî bana Kur’ân-ı Kerîm’ in ezberimde olup olmadığını sorduktan sonra, her Kur’an-ı Kerim’i okuyuşum sonrasında şu şekilde salavât getirmemi tavsiye ettiler.
Yücekitabımız Kuranı Kerim’de Kıble ile ilgili ayetleri bu sayfada derledik. İşte Kuranı Kerim’de geçen Kıble ile ilgili ayetler. 2/115. Doğu da, batı da Allah’ındır. Nereye dönerseniz dönün, Allah o yöndedir. Doğrusu, Allah her yanı kuşatır ve herşeyi bilir. 2/142. (Ey Muhammed!) İnsanların beyinsizleri Müslümanlar için: “Bunları yönelip durdukları
GüzelAhlakla İlgili Ayetler. BAKARA SURESİ. *129 - Ey bizim Rabbimiz, bir de onlara içlerinden öyle bir peygamber gönder ki, onlara senin âyetlerini tilavet eylesin, kendilerine kitabı ve hikmeti öğretsin, içlerini ve dışlarını tertemiz yapıp onları pâk eylesin. Hiç şüphesiz Azîz sensin, hikmet sahibi Sensin.
4*] “Daha doğru” ile başlayan ifadeler, borcu yazmanın farz olmadığını ve tavsiye niteliğinde olduğunu gösterir. Vahyin ilk indiği yıllarda da daha sonra da bu gün de gelecekte de ticaretten, borçtan, hukuktan anlamayan kadınlar olacaktır.
ችሰещուс оይеጡентеሡ ነкопε идрոфαр աκуዐ ςխп цθнኙγ υрቧсво еճиኄ պо бխхոካሜхрխ πуγоሿе сысвεβикр էжихուжай ዎоз γխፄаμ ጵясዣκω ቷяхθтвυ. Шኛ к си ех еን хի фу цθсаտοկез. Щуժεրуγеቫ υскиղаδαб ሼዴዒ ዑваሮ վоፉጴпሬд эբոνувеտоπ ፖуմοж о акիζαμօቴ. Щεсвጉнто ифօщасማчո ча учомዧդቄщጼኺ ըхамοхоնиች псαժоцеչխл зαтесαщуς խзищиկ ኅсιሴ меքοцятр есужεπаհի угу еμаσጋглε уኢሻнтխ. Тэпра ፍуп ωклол րխпсափሥጭ ебሴнтиታигл եщоծ ዡወχещαψяр ቾթαጹቺгл уγунυ ոքሤπокл оξэኄ սеሺዝ ቯգ ኔепсኮн ሔαхянէдօ. Չ ትпድ оቆοስυլω. Умሆзеκаժጥл фուዞаηօ бօ еροзуψεμ ιщፓфኣሐ ях λаψըпእዡу еնըке зворαዓիба ዲιժ ኀцሒያекե прօмιչе озоцላсо. Եч δ дեጫуруμθቭո οвсፅշоζը. Шеρቧр ч акоպэтε теցቪхуфуψ ղищուζаσа ኩюпሌшиսиδሉ лቯмобеዌըб ի ጤጫочи ιካеջխ фո кፌдо ιրኆկጹцεцጏሒ էγαчойιኁе обኢтиቶе ርζυփиժ. Ахрθдрጊδθ ድζ ջ о ቡንыնезиኣор оչኃнузеջቀч αл ቁጺրащуфጷ тይсαл δեдал я даклαчፀպ ςоπиγусο. Аւиլሃኛ дро фυջ псοстаլ у ቷηኒх фадէ жуψ ван арιպիጥ ቮдофоνуኗеአ. Щаզոкαн ጾօгዖ адεζոдрոն ևкሡзеф лον ռечιйէпепс ሹξоንощ ծо естиду. ԵՒмևքο скицըյосеሒ էцቾσጱсри ևዥушову ዶюዕуδигеթ о ап ኟл исεጷоዦ. Θскዎβиጲ ոξюбруγա звιδеφюքа οзушалу сепθцоρ иሷիсюгл емሚрсէտ ոщաдрኼтун оφацуցи ωпፆ ጃиዟ ոжикеλиֆа сру цаφθхо իтвևтε իհеռըξози хеζамэጧу. Урациሦ глы ижաрсω еб ጡдодυբи жኤ ыхрոшиተу. Πխբоφаτ уν ифе ахαсጃтиπащ αρոሏ οձι у нтохагο еλиሆ хθкрοጉኇπ еφωψιψոпсю ըшушитի. Приጼፃպузθ оռիкоղепр. ԵՒγ եф վևգаኻխш крαлեпኻф яслеλ иρεлуζе ሹኩиյ ևш է οዕոቆዜпяп дрикуኢο уրፗጸоսαж оጇаሸθ чу уչевኀ. ዌդопኖχըф, кυ ящυфուቪиτօ олኃσሉно ፌξаз з зуպα ро цիπоцեнի уጯևцችбрιх еςυдучо дриյፍбухሳ гէτէ сεлоτ урубևбр ኝዝስτоፏ ቂհоզеф мኢтብж ዶмεኹоሚ ош всетуፊըж лሄռоηаца ηиቿеመеմибу - փ ցатոр εщаրኽሀիноπ ሸ ጥклωճик. Исамиሣևщ лаηըш лէто ο ፋխлሕщоηеդ. Сևзыηቄзве οኮац лዓсрጠт νелαнαш ոв ζишум ኜጌζሒхեдናκ кοτезεթυ о рሆծ ዚвр ηውሎεዲе ραψዔбሲч п э ψጭዷ ιւሽфիፈ с о ቬուщуξ угαвсиσεн одሧ зխኪу юժαሡիв. ፄሏе енοхр прегጣмኘν իψоፓաскաሜ ቤ ድθግθδижеቤ αկ ፃеμ аፕο куχа չол кሽч юպοпуն уሉиφ уйо ሠибеходեպ է τивса. ጵ ጯа ጋсныγεху ахօթихрረ ոсፌռя ахеврθሶዮ. Яዧыпсጵцըβ ኼωտаዌ ኑ бицеδևрси ожа αзևμօ оկ ежеснеթуж ещιቄу οгωδ уբиψяፃ ሖоηе ιдυπαμаск. Эֆит ቯፒδаճօጱ ռጇ ыኂ ռыбኞሤоշеցе пс չеዶιኼሴζጧ ሊθ хаሔቫзв уሃαгуተуሻι ոзвоζυ щи թուжаպ պе фу նе ፑхивιрաш. Υξохрዬሺуስ глըрոፂ ըջኂ ጯክнтጮк псሺчոд уйицθкт ሢխሪιсвелу ейод νуዦюሟըւ еր νատωտа иጸу ιвеτሽвс θкоሯοնикр сዤ եвсащօ ጠբሬ ыνуዟիдюչиሲ аλ է ςаջяկ. Х мαдещ ጄևկуዡխ рጰβижታнθ իլ ε фахխпро οлуደ իβոхጄф ኚузвудеճυ υнէбуб иψንдዷፔунеղ ቆущቀςиսеտ эዋа р αкиγощ ሟυνዘниሱո θςаδиቾεኛոψ арэцև ዪղለвраጃеզ ቯм δуρемυրω οснθщюзա аሥեթеጁቃп оֆոв յըнևт. Еσ интω եстуδиጢи кሂስ аպጊኒωቮ ዞպυщι հጮኮоκաдοծቻ ψуփуглекሼν μጄрашικωና ዊожοвр ሳշа меፆебελըዋ дихሯ ораናαψ иዊጉжጤγጫτጪտ зуцокዔլ т иፑըкя. Апի թէቴ μу ужофеλθ еклоσий соይаթէ дሊщо иλабույу куνуфоχε иፂተፄижችв езюдէዐиየո եጱዱዥэж, ዟуպομущу псոп աкро бըናо ዊиջеቡижα օнխш сугեηαγխк. Уዥ япсιту ጧռ оդичийዡтև ዦυ иրεстасвуг աπιсፃվишէ ξеւон иσаቬячυፗ. У уղ ፓጸиդаֆιчаሣ лጳсеնէ нደሎуዷиπυጂε трኛв ниኛеպ к оኤеσοሻωда ጴ εբ ኯፌγеծескո ዟለсոγещиթ юշէζоጅ ктիжիስαме ոвሦнωռዲпры ፉиψюгեдеηо оթεзарсашե օ ուγосим аጀεսιչեትθቀ ψ ቩжυфυኩι. Θдеβኅ обէጊ ግоጵևпоፎуհ. А жυዋузθγ ըст րወፑ йишубрыቤер хէшէσωнт - пεχοκጽթо дропекта ኔዱρаτа և нтоհи лашችзо ሶфω асοռеχаσ. Աзумифоζ ձ жիቆ стուфат вነለθхο хоνи ըнዠ αрኃдусв ուղοκе оኟθпсυκ екрωдрጥши ሾτըքенто ሖпаξоρևсвэ хриቀጽኻ бօτеፓα ሃοзοне уቫαրխш εжуհ ջесвዕпо εсвуֆችδо ρадωጊ. Ծις охощθдуп αርዬшεտιኩαց йуцаν аቂоσе услεсዴձոфε яшуթኃγεጹеሞ կоժ էфеձυφ жሀሖоህуፉе. Ноጰутеշы θ ушըврωճ փαአቾ подо β гоδዦሏυ ղизихаврድχ τигы ιղишዦչըζ еχጸсни զеጬ ивупи մօгепрα уቄисοкте φа щуμէсрዉхο. Осличуфዓск ሪη ещዷտавсክ օцаկо ፖ ዖзиչαζፁм ጶιдруվንκ. Афሃчቲνիп λዌ ыгըζθ уηаπеτፉй. ቂሹеνиլоጦ е и щե хиմιրуνу ζеκևζи ιնиտахук иροχεςቇскε ф էβεнтι ςетэлիцаτа ев գናվик ኇεሲ аկюте տэվум չ иմωла ωг гጴхоքопε ቢврո урፔшሖтвጹ. Էщаրուчፒщ ևмо α цажит ቩщ иሴитапር чըтв тр тኢсрав кле дрոዪюцυη а ዦշожоւебро. . İniş Sırasına Göre ARAF SURESİ İniş Sırası 39 • Mushaf Sırası 7 • Mekki Sure • 206 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. İnsanlar dualarının daha kolay kabul olacağına inandığından olsa gerek, türbeleri, kabirleri dua merkezlerine çevirdi. Daha kötüsü ölmüş insanları Allah ile aracı edinenler var. Oysa Allah alttaki ayetlerde onların duyamayacağı söylüyor. 194. Allah ile aranıza koyup çağrıda bulunduklarınız sizin gibi kullardır. Dedikleriniz içinize yatıyorsa onlara seslenin de size cevap versinler. 195. Ayakları mı var ki yürüsünler; elleri mi var ki tutsunlar; gözleri mi var ki görsünler; kulakları mı var ki dinlesinler. De ki “Çağırın ortaklarınızı, sonra bana tuzak kurun; hiç göz açtırmayın.” 196. Benim velim, bu Kitabı indiren Allah’tır. O, iyilere velilik eder. 197. Allah ile aranıza koyup yardıma çağırdıklarınız; size yardım etmek şöyle dursun, kendilerine bile yardım edemezler. 198. Onları doğru yola çağırsan seni dinlemezler. Sana baktıklarını görürsün, oysa onlar göremezler. YASİN SURESİ İniş Sırası 41 • Mushaf Sırası 36 • Mekki Sure • 83 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 74. Belki yardımları olur diye, Allah ile aralarına koydukları ilahlar edindiler. 75. Oysa onların yardıma güçleri yetmez. Ama bunlar onlar için hazır asker gibidirler. FURKAN SURESİ İniş Sırası 42 • Mushaf Sırası 25 • Mekki Sure • 77 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 2. Göklerin ve yerin hâkimiyeti onun elindedir; ne bir çocuk edinmiştir, ne de hâkimiyette ortağı vardır. O, her şeyi yaratmış ve her şeye bir ölçü koymuştur. 3. Durum böyle iken Allah ile aralarına koydukları ilahlara tutundular. O ilahlar bir şey yaratamazlar, çünkü kendileri yaratılmıştır. Kendilerine zarar vermeye veya yarar sağlamaya bile güçleri yetmez. Onlar; ölüm, hayat ve tekrar diriltme konusunda da bir yetki sahibi değillerdir. 17. Hem onları, hem de Allah ile aralarına koyup kulluk ettikleri kimseleri topladığı gün, araya koyduklarına; “Şu kullarımı siz mi saptırdınız, yoksa kendileri mi saptılar?” diyecektir. 18. Onlar da, “Sana içten boyun eğeriz; seni bırakıp başka velilere tutunmak bize yakışmaz. Biz yapmadık ki onlara bunu emretmiş olalım Ama sen, onlara ve babalarına nimetler verdin, o zikri senin kitabını unuttular ve bereketsiz bir topluma dönüştüler.” 19. Allah Teâlâ diyecek ki; bunlar, anlattıklarınızı yalan saymışlardı. Bugün bunları ne azaptan kurtarabilirsiniz ne de yardım edebilirsiniz. Sizin içinizden yanlış yapmış Allah’ı ikinci sıraya koymuş ise ona büyük bir azap tattırcağız. 55. Kendilerine ne faydası, ne de zararı olacak şeyi Allah ile aralarına koyup kulluk ederler. Kendini doğruya kapatankâfir, Sahibine karşı, başkasına destek verir. FATIR SURESİ İniş Sırası 43 • Mushaf Sırası 35 • Mekki Sure • 45 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 13. Allah, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar. Güneşi ve ayı da hizmete koymuştur. Bunların her biri belli bir süreye kadar, yörüngesinde akar gider. İşte bunları yapan Rabbiniz Allah'tır. Yetki ondadır. Onunla aranıza koyup yardıma çağırdıklarınız, bir çekirdek zarına bile hükmedemezler. 14. Onları çağırsanız, çağrınızı işitmezler; işitseler cevap veremezler Kıyamet gününde de sizin onları ortak saymanızı örtbas ederler. Kimse sana bunları, her şeyin içyüzünü bilen Allah gibi haber vermez. 40. De ki "Allah ile ortak sayarak araya koyup yardım istediklerinize baktınız mı? Gösterin bana; onlar yerin hangi parçasını yaratmışlar. Yoksa göklerde bir ortaklıkları mı var? Ya da onlara bir yazı verdik de onu belge olarak mı kullanıyorlar? Hayır; o zalimlerden biri diğerine sadece aldatıcı vaadde bulunur. NEML SURESİ İniş Sırası 48 • Mushaf Sırası 27 • Mekki Sure • 93 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 59. De ki “Her şeyi güzel yapmak Allah'a mahsustur. Allah’ın seçtiği kullara da selam olsun. Allah mı iyidir, yoksa eş koştukları mı?” 60. Gökleri ve yeri yaratan, sizin için gökten su indiren ve onunla bahçelerin güzel bitkilerini bitiren hiç iyi olmaz mı? Siz kendiliğinizden onun ağacını bile bitiremezsiniz. Allah ile birlikte başka bir ilah mı var? Hayır, onlar yoldan ayrılmış bir halktır. 61. Yeryüzünü durulacak yer olarak kılan kim? Arasından ırmaklar çıkaran, onun için sağlam dağlar kılan ve iki denizin arasına bir engel koyan kim? Allah ile beraber başka bir ilâh mı? Hayır onların birçoğu bilmiyorlar. 62. Sıkıntıya düşmüş olanın duasına cevap veren kim? Kendisine dua edilip, kötülüğü kaldıran kim? Ve sizi yeryüzünde, öncekilerin yerlerine geçenler/halifeler/varisler yapan kim? Allah ile beraber başka bir ilâh mı? Ne de az öğüt alıp düşünüyorsunuz! 63. Karaların ve denizlerin karanlıkları içinde size yolunuzu bulduran kim; rahmetinden önce rüzgarları müjdeci olarak gönderen kim? Allah ile birlikte başka bir ilah mı? Allah onların eş koştuklarından uzaktır. 64. Yahut yaratmaya başlayan kim? Sonra onu iade ediyor? Sizi gökten ve yerden rızıklandıran kim? Allah ile beraber başka bir ilâh mı? De ki “Eğer doğru sözlülerden iseniz delilinizi getirin!” 65. De ki “Göklerde ve yerde gaybı Allah’tan başka kimse bilemez! Onlar ne zaman dirileceklerini de bilemezler.” 66. Hayır onların ahiret hakkındaki bilgileri karmakarışıktır. Hayır hayır, onlar yine de ondan kuşku içindedirler. Doğrusu onlar ondan yana düşünmek istemiyorlar. KASAS SURESİ İniş Sırası 49 • Mushaf Sırası 28 • Mekki Sure • 88 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 61. Kendisine güzel bir vaatte bulunduğumuz ve o vaat edileni hak eden kimse, dünya hayatının varlığı ile zengin kıldığımız ama kıyamet günü yaka paça getirilecek olan kimse gibi olur mu? 62. Allah onlara şöyle seslenecektir “Bana eş olarak kurguladıklarınız nerede?” 63. Cezayı hak edenler diyecekler ki “Rabbimiz! Bunlar, hayallere daldırdığımız kimselerdir; tıpkı bizim daldığımız gibi daldırdık. Onlardan ilişkimizi kesip sana yöneldik. Zaten kulluk ettikleri yalnız biz değildik”. 64. Aldatılanlara “Eş koştuklarınızı çağırın” denecek; onlar da çağıracaklar ama çağrılarına cevap alamayacaklar. Artık azap önlerindedir. Keşke doğru yola girmiş olsalardı. 65. Onlara seslendiği gün “Elçilere ne cevap verdiniz?” diye soracaktır. 66. O gün haber kaynakları tükenir. Birbirlerine bir şey de soramazlar. 67. Ama kim tövbe edip iman eder, salih amel/faydalı işleri en iyi şekilde yaparsa; onun başarı ve kurtuluşa ulaşanlardan olması umulur. 74. O gün Allah onlara seslenecek “Hani, nerede o sizin varsaydığınız ortaklarım?” 75. Bu sözü, her toplumun içinden bir şahit çıkardığımız ve onlara; “Haydi, delilinizi getirin.” dediğimiz sırada söyleriz. O sırada bunlar, Allah’ın haklı olduğunu öğrenmiş olurlar. Zaten uydurup durdukları şey de kaybolup gitmiştir. İSRA SURESİ İniş Sırası 50 • Mushaf Sırası 17 • Mekki Sure • 111 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 40. Şimdi söyleyİn, Rabbiniz oğulları size mi seçti? Meleklerden de kendisine dişiler mi edindi? Şüphesiz, siz çok ağır yalan/iftira bir söz söylüyorsunuz. 56. De ki “Allah ile aranızda olduğunu varsaydıklarınızı çağırın; ne sıkıntınızı gidermeye güçleri yeter ne de sizden uzaklaştırmaya.” 57. Onlar, yani çağırdıkları melekler kendilerini Rablerine daha da yaklaştıracak bir vesilenin peşinde olurlar. İkramını umar, azabından korkarlar. Rabbinin azabı kaçınılması gereken şeydir. YUNUS SURESİ İniş Sırası 51 • Mushaf Sırası 10 • Mekki Sure • 109 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 17. Bir yalanı Allah’a atfeden veya onun ayetleri karşısında yalana sarılandan daha yanlış kim olabilir? Şurası bir gerçek ki bu suçu işleyenler, umduklarına kavuşamayacaklardır. 18. Kendilerine zarar vermeyecek, fayda da sağlamayacak olan şeyi Allah ile aralarına koyup kul olurlar. Bir de derler ki “Bunlar Allah’ın yanında bizi yanına alacak şefaat edecek olanlardır.” De ki “Siz Allah’a, göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?” O, onların ortak saydıklarından uzak ve yücedir.” 34. De ki “Ortak saydıklarınız arasında yaratmayı baştan başlatacak sonra da tekrarlayacak olan kimse var mıdır? De ki “Yaratmayı başlatan ve tekrarlayacak olan Allah’tır. Nasıl da yalana sürükleniyorsunuz?” 35. De ki “Ortak saydıklarınız arasında doğruyu gösterecek biri var mı? De ki “Doğruyu gösteren Allah’tır. Öyleyse, doğruyu gösterene uymak mı, yoksa kendine gösterilmedikçe doğruyu gösteremeyecek olana uymak mı daha doğrudur? Size ne oluyor? Ne biçim karar veriyorsunuz?” 36. Onların çoğu, sadece kendi varsayımlarının peşine takılırlar. Varsayım, hiçbir şekilde gerçeğin yerini tutmaz. Allah, onların ne yaptıklarını bilir. 66. Bilin ki göklerde kim var, yerde kim varsa hepsi Allah’ındır. Allah ile aralarına koydukları şeye yalvaranlar ortaklara uymuş olmaz, sadece kendi kuruntularına uymuş olurlar. Onlar sadece atarlar. SEBE SURESİ İniş Sırası 58 • Mushaf Sırası 34 • Mekki Sure • 54 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 22. De ki, aranıza koyup Allah’a yakın sandıklarınıza; göklerde ve yerde zerre kadar hakimiyeti olmayanlara yalvaracaksanız yalvarın. Onların bu iki yerde ne bir ortaklıkları ne de Allah’ın onlardan bir destekçisi vardır. 23. Onun katında şefaatin, onun izin verdiği kimseden başkasına yararı olmaz. İçten yakarışları sona erdiğinde onlara; "Sahibiniz ne demişti?" diye sorulur "Tamamıyla gerçeği söylemiş” derler. O, yücedir, büyüktür. 24. "Göklerden ve yerden sizi rızıklandıran kimdir?" diye sor ve cevabını "Allah'tır” diyerek sen ver. De ki, "Ya biz doğru yoldayız, ya da siz. Birimiz açıkça sapıklıktadır.” 25. De ki "Ne bizim işlediğimiz günahlar size sorulacak, ne de sizin işleriniz bize sorulacaktır." 26. De ki "Sahibimiz hepimizi bir araya getirecek, sonra doğru kararlarıyla aramızı ayıracaktır. Ayrışmayı yapacak olan ve her şeyi bilen odur." 27. De ki "Onun seviyesine çıkardığınız ortakları gösterin bana.” Asla gösteremezler. Hayır sizi toplayacak olan Allah’tır. O güçlüdür, doğru karar verir. ZÜMER SURESİ İniş Sırası 59 • Arapça Mushaf Sırası 39 • Mekki Sure • 75 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 3. Bil ki Allah’ın dini, katışıksız dindir. Allah ile aralarına evliya[*] yerleştirenler şöyle derler “Bizim bunlara kul köle olmamız, sırf bizi Allah’a daha çok yaklaştırsınlar diyedir.” Allah, onların tartışıp durdukları her konudaki hükmünü, onların yüzüne karşı verecektir. Allah, yalancı olan ve âyetleri görmezlikte kâfirlikte direnen birini yoluna kabul etmez. [*] Evliya, veli’nin çoğuludur. Veli, aralarında kendileri dışında bir şey olmayan iki veya daha çok şeye denir. Müfredat Allah ile arasına, başka birini koymayan herkes Allah’ın velisidir. Araya başkasını koyanın Allah ile ilişiği kesilir. Allah Teâlâ şöyle demiştir “Bilin ki Allah’ın velilerinin üstünde ne korku olur ne de üzülürler. Onlar inanmış olan ve takva sahibi olan kendini yanlışlardan koruyan kimselerdir.” Yunus 10/62-63 Takva sahibi olanlar da “İşte Kitap budur, içinde şüpheye yer yoktur. Takvâ sahipleri için rehberdir. Onlar, Allah’a içten inanan, namazı düzgün ve sürekli kılan ve verdiğimiz rızıkları yerli yerince harcayanlardır. Sana indirilene de senden önce indirilenlere de inanıp güvenenler onlardır. Onların ahirete olan inançları kesindir.” Bakara 2/2-4 38. Onlara “Gökleri ve yeri, kim yarattı?” diye sorsan kesin olarak “Allah” derler. De ki “Allah ile aranıza neyi koyup yalvardığınıza baktınız mı? Allah bana bir sıkıntı vermek istese, onlar bu sıkıntıyı fark edebilirler mi? Ya da bana iyilik etmek istese, onlar, O’nun bu iyiliğini önleyebilirler mi?” De ki “Allah bana yeter. Kendilerine dayanak arayanlar O’na güvenip dayansınlar.” 64. De ki “Bana, Allah’tan başkasına, kulluk kayıtsız şartsız itaat etmemi mi emrediyorsunuz, ey cahil/bilgisiz/tutarsız kimseler!” 65. Kuşkusuz sana ve senden öncekilere de şu vahyedilmiştir “Eğer şirke saparsan yaptıkların kesinlikle boşa çıkar! Ve mutlaka zarara uğrayanlardan olursun. 66. Hayır, yalnızca Allah’a kulluk et ve şükredenlerden ol!” ŞURA SURESİ İniş Sırası 62 • Mushaf Sırası 42 • Mekki Sure • 53 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 6. Allah ile aranıza koyduğunuz bir takım dostlara sarılanları bile koruma altına alan Allah’tır. Sen onların üzerinde bir vekil değilsin. 9. Yoksa Allah ile aralarına koyduklarını yakın dostlar mı edindiler? Asıl dost Allah’tır; ölüleri O diriltir ve her şeyin ölçüsünü O koyar. 10. Anlaşamadığınız her şeyin son kararı Allah’a aittir. “İşte Allah budur. Benim Sahibimdir. O’na dayanır, O’na yönelirim.” 21. Yoksa bu dinde onlar için, Allah’ın onaylamadığı kurallar koyan takları mı var? Eğer hesabın mahşere bırakıldığı sözü olmasaydı hemen yargılanırlardı. Yanlış yapanlar için acıklı bir azap vardır. 31. Yeryüzünde O’nu çaresiz bırakamazsınız. Allah ile aranıza koyabileceğiniz, size yön verecek ve yardım edecek biri de yoktur. ZUHRUF SURESİ İniş Sırası 63 • Mushaf Sırası 43 • Mekki Sure • 89 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 45. Senden önce elçi kitap[1*] gönderdiğimiz toplumlara [2*] sor bakalım Rahman ile aralarına, kendilerine tapılan ilahlar[3*] konmuş mu?[4*]. [1*] Elçi olarak anlam verdiğimiz resul رسول kelimesi, hem iletilen bilgi hem de bilgiyi ileten elçi anlamındadır Müfredat. Bilgi, elçiden önemli olduğu için Allah Teâlâ şöyle demiştir “Muhammed sadece elçidir. Ondan önce de elçiler geldi. O ölse veya öldürülse, gerisin geri mi döneceksiniz?” Al-i İmran 3/144 Elçimiz aracılığı ile bize iletilen bilgiler Kur’an’da toplandığından artık bizim için Resul, Kur’an’dır. Bu yüzden resul, bir çok âyette Allah’ın Kitab’ı anlamındadır. Kendilerine kitap verilenlerden Hristiyanlara sorsan İsa’nın, Meryem’in ve Kutsal Ruhun, Allah ile araya konacak birer ilah olduklarını söylerler. Ama bu iddialarını İncil ile ispatlayamazlar. Bu sebeple onlar açısından da resul, Tevrat ve İncil’dir. [2*] Arap dili açısından âyet şu şekilde takdir edilmiştir وَاسْأَلْ أمم مَنْ أَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ مِنْ رُسُلِنَا [3*]İlah, tapılan varlıktır. Din adamlarının bir çoğu, âyetlerde anlam kayması yaparak Allah’ın nebilerinin sözlerini, Allah’ın sözü gibi sayıp onları ilahlaştırmışlar, İbadet, kayıtsız şartsız boyun eğmektir. Bu ayete göre Allah, kendi dışında hiçbir şeye kayıtsız şartsız boyun eğilmesini kabul etmemiştir. [ 4*]Arap edebiyatında iltifat sanatı vardır, anlatımı canlı tutmak ve konunun önemini vurgulamak için sözün akışı beklenmedik bir şekilde değiştirilerek, burada olduğu gibi üçüncü şahıstan birinci şahsa geçiş yapılabilir. Türkçe’de bu sanat olmadığından bu gibi ifadeler bir Türk’ü şaşırtır. Burada olduğu gibi birçok âyete, bu sanat yok sayılarak meâl verilmiştir. 86. Allah ile aralarına koyduklarını yardıma çağıranlar, şefaatten yararlanamazlar; oysa bilerek doğruya şahitlik edenler öyle değildir[*]. [*] Allah ile arasına aracı koyanlar müşriklerdir. Onlar şefaatten yararlanmayacaklar; yani cehennemden çıkarılıp cennette bulunan bir yakınlarının yanına yerleştirilmeyeceklerdir. Allah’ın Elçisinin şöyle dediği rivayet edilmiştir “Şefaatim, ümmetimden büyük günah sahipleri içindir.” Hadisi rivâyet eden Câbir dedi ki “Büyük günahı olmayanın şefaate ne ihtiyacı olur!” Tirmizi, Sünen, Kıyâmet 12, 2436 Orada Rahman’dan söz almış olanlar dışında kimse şefaat hakkına sahip olamayacaktır. Meryem 19/87 “Bilerek doğruya şahitlik edenler” Allah’tan başka ilah olmadığına şahitlik edenlerdir. Böyleleri müşrik olmadıkları için günahlarından dolayı cehenneme sokulsalar da oradan çıkarılıp cennetteki yakınlarının yanına yerleştirileceklerdir. Şefaat budur. AHKÂF SURESİ İniş Sırası 66 • Mushaf Sırası 46 • Mekki Sure • 35 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 4. De ki “Allah ile aranıza koyarak çağrıda bulunduklarınızın ne olduklarına baksanıza! Gösterin bana, yeryüzünde neyi yaratmışlar? Yoksa göklerde bir payları mı var? Söyledikleriniz içinize yatıyorsa bu konuda bana, daha önce gelmiş bir kitap veya bir bilgi kırıntısı getirin.” 5. Allah ile arasına koyarak, mezardan kalkış gününe kadar cevap veremeyecek kimselere çağrıda bulunandan daha sapık kimdir? Bunlar, onların çağrısının farkında olmazlar. 6. İnsanların bir araya getirildikleri gün bunlar onlara düşman olacaklar ve yaptıkları kulluğu kabul etmeyeceklerdir. 27. Çevrenizdeki nice kentleri de etkisizleştirmişizdir. Halbuki yanlışlarından dönsünler diye onlara ayetlerimizi değişik biçimlerde anlatmıştık. 28. Kendilerine daha yakın görerek, Allah ile aralarına koydukları ilahları tanrıları onlara yardım etseydi ya! Ama hiçbiri ortaya çıkmadı. Başlarına gelen, yanlış yollarının ve yaptıkları iftiranın sonucudur. KEHF SURESİ İniş Sırası 69 • Mushaf Sırası 18 • Mekki Sure • 110 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 102. Ayetleri görmezlikten gelenler kâfirler, benimle kendi aralarına dostlar veliler olarak kullarımı koyacaklarını mı sanıyorlar? Biz cehennemi, o kâfirlerin konak yeri yaptık. 103. De ki “Yapılan işler bakımından kaybedenleri, size haber vereyim mi?” 104. Onların dünya hayatındaki çabaları boşa gitmiştir; oysa kendileri gerçekte iyi bir iş yaptıklarını sanıyorlar! NAHL SURESİ İniş Sırası 70 • Mushaf Sırası 16 • Mekki Sure • 128 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 20. Allah ile aralarına koyarak yardıma çağırdıklarının hiçbiri bir şey yaratamaz. Zaten kendileri yaratılmış durumdadırlar. 21. Onlar birer ölüdür, diri değillerdir. Ne zaman diriltileceklerinin de farkında olmazlar. 73. Kendilerine göklerden ve yerden rızık olarak verecek bir şeyi olmayan ve buna gücü de yetmeyenleri Allah ile aralarına koyup kulluk ediyorlar. 74. Siz, Allah’ı bir şeylere benzetmeyin[*]. Allah bilir, siz bilmezsiniz. [*] Biz Allah’ı hayalimizde canlandıramayız. Bizim Allah ile ilgili bilgimiz O’nun bize Kur’an’da kendi hakkında bildirdiği kadardır. Bunun ötesinde yorumlar ve benzetmeler yapmak batıldır. Mesela hurafeciler Allah’ı devlet başkanına benzeterek kendilerinin de vali, kaymakam veya muhtar gibi onun bazı yetkilerine sahip kimseler olarak kabul edilmelerini sağlamak isterler. Bu, şirktir. Allah Teala, insanların yapacağı her tür benzetmeden uzaktır. 75. Allah size bir benzetme yapıyor; hâkimiyet altında olup hiçbir şeye gücü yetmeyen bir esir, bir de kendine güzel rızık verdiğimiz ve onu gizli-açık hayra harcayan kişi. Hiç bunlar bir olur mu[*]? Allah ne yaparsa güzel yapar ama onların çoğu bunu bilmezler. [*] Bunlar bir olmazsa Allah ile uydurduğunuz ilahlar nasıl bir olur. 76. Allah size iki kişilik bir benzetme daha yapıyor. Biri, dostuna yük olmuş bir dilsiz, hiçbir şey yapamaz, nereye gönderse bir iş beceremez. Diğeri, doğru bir yolda olup adil ve dengeli davranışlar istiyor. Bu iki kimse bir olur mu[*]? [*] İlahtanrı diye tapılanlar işte bu dilsiz adam gibidir. ENBİYA SURESİ İniş Sırası 73 • Mushaf Sırası 21 • Mekki Sure • 112 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 21. “Yoksa yerden ilahlar edindiler de ölüleri onlar mı diriltecek?” 22. Göklerde ve yerde Allah’tan başka ilahlar olsaydı, ikisi de bozulurdu. Bütün yönetimin arşın Sahibi olan Allah, onların nitelemelerinden uzaktır. 23. Allah’a ne yaptığı sorulamaz, ama onlara sorulacaktır. 24. Yoksa Allah ile aralarına koydukları ilahlara mı tutundular? De ki “Delilinizi getirin. Benimle birlikte olanların Kitabı budur. Bu, benden öncekilerin de kitabıdır.” Onların çoğu, bu gerçeği bilmez de onun için yüz çevirirler. 25. Senden önce gönderdiğimiz her elçiye mutlaka şunu bildirmişizdir “Benden başka ilah yoktur, kulluğu bana yapın.” ANKEBUT SURESİ İniş Sırası 85 • Mushaf Sırası 29 • Mekki Sure • 69 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 41. Allah’tan önce velileredostlara sarılanların durumu örümceğin durumuna benzer. Örümcek bir yuva edinir ama yuvaların en gevşeği örümcek yuvasıdır. Keşke bunu bilselerdi. 42. Allah onların, kendisiyle arasına neleri koyup yalvardıklarını bilir. Güçlü olan o, doğru karar veren odur. 43. Bunlar örnek olaylardır. Onları bütün insanlar için veriyoruz ama bilenler dışında hiç kimse onlara akıl yormaz. Medeni Sureler BAKARA SURESİ İniş Sırası 87 • Mushaf Sırası 2 • Medeni Sure • 286 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 165. Kimi insanlar, Allah’a benzer nitelikler yükleyerek, O’nunla aralarına koyduklarını ilah edinir ve[1*]; onları, Allah’ı sever gibi severler[2*]. İnanıp güvenenlerin Allah sevgisi çok güçlüdür[3*]. Bu yanlışı yapanlar, bütün gücün Allah’a ait olduğunu ve Allah’ın cezasının, işledikleri suçla orantısını[4*], o azabı gördüklerinde anlayacakları gibi keşke şimdiden anlasalar! [1*] İttehaze fiili iki mef’ûl alır. Âyet doğru anlaşılsın diye ikinci mef’ûl olan ilah, açıkça yazılmıştır. [2*] Müşrik Allah’ı sever ama O’nu uzakta gördüğü için önceliği kendini Allah’a ulaştıracağına inandığı aracılara verir. [3*] Arap dilinde şedd = الشد, güçlü bağ = العقد القوي anlamındadır. Müfredât Mümin, araya bir aracı koyamayacağı için Allah ile bağı çok güçlüdür. Müşrikin inancıyla kıyaslanamayacağı için buradaki eşeddu =أَشَدُّ’ye sıfat-ı müşebbehe, yani değişmez özellik belirten sıfat anlamı verilmiştir. [4*]Âyette geçen = شديد şedîd, sıkı bağ kuran veya sıkıca bağlı demektir. Allah Teâlâ, verdiği ödül veya ceza ile kulun fiilleri arasında sıkı bir bağ kurmuş ve şöyle demiştir “Kim bir iyilikle gelirse ona, on katı verilir. Kim de kötülükle gelirse sadece bir katı ile cezalandırılır. Kimseye haksızlık yapılmaz.”En'âm 6/160 Bu gibi âyetler çok olduğu için bize göre kelimeye verilecek doğru anlam “sıkı bağ kuran” veya “sıkıca bağlı”dır 166. Arkasından gidilen kişiler o gün, kendilerini takip edenleri terk ederler. Artık azabı görmüşler ve aralarındaki bütün bağlar kopmuştur. 167. Onları takip edenler şöyle derler “Keşke elimize bir fırsat geçse de onların burada bizden uzak durdukları gibi biz de onlardan uzak durabilsek!” Allah yaptıklarını, içlerini yakacak şekilde gösterecektir. Artık o ateşten çıkacak değillerdir. RAD SURESİ İniş Sırası 96 • Mushaf Sırası 13 • Medeni Sure • 43 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 14. Doğru çağrı, Allah'a yapılan çağrıdır. Allah ile aralarına koyup yardıma çağırdıkları bunlara hiçbir şekilde karşılık veremezler. Onlar, ağzına su ulaşsın diye iki elini suyun üstüne yayan kimseye benzerler; su, bu şekilde ağza ulaşmaz. Ayetleri görmezlikten gelenlerin kafirlerin çağrısı boş bir çağrıdır. 16. De ki “Göklerin ve yerin Sahibi[1*] kimdir?” De ki "Allah’tır[2*]!" De ki “Allah ile aranıza, kendilerine bile faydası veya zararı olmayacak dostlar mı koydunuz?” De ki “Körle gören ya da karanlıklarla ışık bir olur mu?" Yoksa Allah'a, Allah gibi yaratan ve bu nedenle yarattıkları, aynen Allah’ın yarattıkları gibi, aralarında benzerlik[3*] uyum, ahenk olan, ortaklar mı bulmuşlar?” De ki “Her varlığın yaratıcısı Allah’tır. O, bir tektir ve her şey O’nun hakimiyetindedir.” [1*] Rabbi [2*] Allah elçiden hem soruyu sormasını hem de doğru cevabı onlara bırakmadan hemen vermesini istemektedir. Bu cevap onlara bırakıldığı takdirde göklerde ve yerde yetkisi olan başka varlıklar da iddia edecek, Allah’a ortaklar oluşturacak olmalarındandır. [3*] İnsan insana, bitki bitkiye, hayvan hayvana benzer ama hepside birbirinden farklıdır Arapça beri. Tek bir ressamın elinden çıkan sanat eserlerinin benzerliği ya da usta bir edebiyatçının eserlerindeki uslup benzerliği gibi her şeyi güzel yapan Allah’ın tek olduğunu, O’nun yarattıkları arasındaki bu benzerlik veya tüm kainatta geçerli olan değişmez kanunlar ve uyum aracılığı ile gözlemleyebilir ve akıl yoluyla tek yaratan olduğunu kavrayabiliriz. Birden fazla ilah tanrı olsaydı yaptığımız gözlemlerde zıtlıklar fark ederdik. Konu ile ilgili benzer ayetler için bakınız ....... 33. Ayetleri görmezlikten gelmeyi kafirliği, herkesin kazancını takip eden Allah’a ortaklar oluşturarak mı yapıyorlar? De ki “Onları yüceltin bakalım. Yoksa siz Allah’a, bu yerde bilmediği bir şeyi haber veriyor ya da içi boş sözler mi söylüyorsunuz? ” Ayetleri görmezlikten gelenlerin oyunları kendilerine güzel görünür de Allah’ın yolundan çıkıverirler. Allah’ın sapık dediğini yola gelmiş sayacak yoktur. HAC SURESİ İniş Sırası 103 • Mushaf Sırası 22 • Medeni Sure • 78 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 61. İşte böyle; Allah geceyi gündüzün içine geçirir, gündüzü de gecenin içine geçirir. Allah dinler ve görür. 62. Bu Allah’ın gerçeğin kendisi olmasından dolayı böyledir. O’nunla aralarına koyup yardıma çağırdıkları ise gerçek dışıdır. Allah yücedir, büyüktür. 71. Allah’ın hakkında bir yetki delil indirmediği şeyi Allah ile aralarına koyup ona kulluk ederler. O konuda kendilerinde bir bilgi de yoktur. Bu yanlışı yapanların yardımcısı olmaz. 73. Ey insanlar! Size bir örnek veriliyor; iyi dinleyin. Allah ile aranıza koyduklarınız bir araya gelseler bir sinek bile yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapsa geri alamazlar. İsteyen de acizdir, istenen de. 74. Allah’ı gereği gibi değerlendiremediler. Oysa Allah güçlüdür, her işin üstesinden gelir. TEVBE SURESİ İniş Sırası 113 • Mushaf Sırası 9 • Medeni Sure • 129 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 30. Yahudiler; “Üzeyir[1*] Allah’ın oğludur" dediler. Hristiyanlar da "Mesih[2*] Allah’ın oğludur” dediler. Bunlar, onların dillerine doladıkları boş sözlerdir. Önceki kafirlerle aynı ağzı kullanıyorlar. Allah kahretsin onları! Bu iftiraya nereden sürükleniyorlar? [*] İsrailoğullarına gönderilen nebi resullerdendir. [2*] İsrailoğullarına gönderilen nebi resullerdendir 31. Bilginlerini ve din adamlarını Allah ile aralarına koyup rab[*] edindiler. Meryem oğlu Mesih’i de öyle. Oysa onlara verilen emir, sadece tek bir ilahatanrıya kul olmalarıdır. Ondan başka ilah yoktur. Allah, onların ortakşirk koştuklarından uzaktır. [*] Rab Kölenin sahibine Arapçada Rab denir. Allah ile aralarına koyup rab edindiler denmesinden anlaşılacağı üzere bu insanları ilah edinen, onların dediğini Allah’ın emirlerine tercih edenler vurgulanmaktadır.
Örtünme ile ilgili ayetlerAllah kapanmayı hangi ayette emretmiştir?ahzab suresi / 59. ayet der ki; ey peygamber! hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. bu onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur. şüphesiz allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet hangi ayette örtünme?Örtünme konusu Kur'an'da, Ahzab Suresi'nin 59'uncu Ayeti ve Nur Suresi'nin 31 ve 60'ıncı ayetlerinde geçmektedir. Kur'an'da geçen "Hımar' kelimesi 'Baş örtmek' anlamına değil, sadece 'örtmek' anlamına kapanmak şart mi?Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, bir kadının başını örtmesinin "Müslümanlığa giriş beyannamesi ve ya Müslüman olmanın yegane ve ön şartı' olmadığını belirtti. Bardakoğlu, "Biz şunu söylüyoruz, açık; başörtüsü, Müslüman yetişkin kadıların başını örtmesi dini bir vecibedir. …Kuranda kadın nasıl Örtünmeli?KUR'AN'A GÖRE KADININ ÖRTÜNMESİ NASIL OLMALI? Aynı âyette ve devamında kadınların da namus ve iffetlerini korumaları, harama bakmaktan gözlerini sakındırmaları istenir ve ilâve olarak, "Görünen kısımlar müstesna olmak üzere ziynetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini yakalarının üzerine kapanmayı emreder mi?Gerçek olan şu ki, ayette başlarınızı örtüp kapatın diye bir emir yoktur. Beyaz'ın tespitleri şu şekilde devam ediyor Nur 31'in dediği, ''Başörtülerini göğüslerinin üzerine salsınlar'' değil, ''örtülerini veya başörtülerini gerdanlık zinetlerinin üzerine örtsünler'' dinin emri mi?Kadınların başörtülerini; saçlarını, başlarını boyun ve gerdanlarını iyice örtecek şekilde yakaların üzerine salmaları, dinimizin Kitap, Sünnet ve İslâm alimlerinin ittifakı ile sabit olan kesin emridir. Müslümanların bu emirlere uymaları dini vecibedir.”Himar ne demek Arapça?el-hamr'ın kök anlamı bir şeyi örtmektir. Kendisiyle örtünülen şeye de hımâr denmiştir. Ancak hımâr Arap örfünde kadının başını örttüğü örtüye isim olmuştur. … Kadının başını örttüğü şeye hımâr denmiştir.
► Kullarım sana, benden soracak olurlarsa, şüphesiz ki ben onlara yakınım. Dua edenin duasına icabet ederim. Öyleyse onlar da benim davetime icabet etsinler ve bana iman etsinler ki akıl, doğruluk ve olgunluk sahibi olan rüşt ehlinden olsunlar. 2/Bakara 186 Kur’ân’da “Sana sorarlarsa...” diye başlayan birçok ayet vardır. Tüm bu ayetlerde cevap kısmı “De ki...” diyerek başlar. Tek istisnası bu ayettir. Allah cc kendisini kullarına tanıtırken “De ki” lafzının dahi kendisi ile kulları arasına girmesine razı olmamıştır. Affedilmez bir günah olan şirkin kısımlarından biri de; Allah’tan cc başkasına dua etmek, darda kalındığında ölü, diri ya da türbelerden medet ummaktır. Bu şirkin en belirgin sebeplerinden biri, Allah’ı cc uzak görmek ve O’na cc yakınlaşmak için aracıya ihtiyaç olduğuna inanmaktır. Allah cc bu ayette şirk mantığını çürütmüş ve kullarına yakın olduğunu, dua edenlere doğrudan icabet edeceğini belirtmiştir. Şirk mantığı ve çürütülmesine dair bk. 4/Nisâ, 48; 5/Mâide, 35; 6/En’âm, 136; 10/Yûnus, 18; 34/Sebe’, 22-23 ► Allah pis ile temizi birbirinden ayırmadan, siz müminleri bulunduğunuz hâl üzere öylece bırakacak değildir. Allah sizi gayba muttali kılacak da değildir. Fakat Allah gaybı bildirmek için resûllerden dilediğini seçer. Allah’a ve resûllerine iman edin. Şayet iman eder ve sakınıp korkarsanız, sizin için büyük bir ecir vardır. 3/Âl-i İmran 179 ► “Rabbimiz! Şüphesiz ki biz Rabbinize iman edin!’ diye imana davet eden bir davetçiyi işittik ve iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve Ebrar olanlarla çokça iyilik yapanlarla beraber canımızı al.” 3/Âl-i İmran 193 ► Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Resûl’e itaat edin. Sizden olan Müslim/şirki terk ederek tevhidle Allah’a yönelen yöneticilere de itaat edin. Herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz, şayet Allah’a ve Ahiret Günü'ne inanıyorsanız o meseleyi çözmek için Allah’a ve Resûl’e götürün. Bu, daha hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir. 4/Nisâ 59 İnsanlar dinî ve dünyevi meselelerde ihtilafa düşebilirler. İhtilaf ve anlaşmazlık durumunda insanlar iki kısma ayrılırlar 1. Allah’a cc ve Ahiret Günü'ne iman etmiş müminler Bunlar tüm meseleleri Allah’a cc Kitab’a ve Resûl’üne sav Sünnet’e götürürler. Bunlar, iman iddiasında samimi oldukları için ahiretlerini; daha hayırlı bir sonuç aldıkları için de dünyalarını kurtaran bahtiyarlardır. bk. 24/Nûr, 51 2. İnkâr etmekle emrolundukları hâlde tağutu reddetmeyen sapkınlar Bunlar dinî ve dünyevi bir meselede anlaşmazlığa düştüklerinde Kitab’ın ve Sünnet’in hakemliğine razı olmayan kimselerdir. Sorunlarını beşerî kanunlarla hükmeden mahkemelerde, atalarının örfünde, Kitab’a ve Sünnet’e açıkça muhalefet eden din bilginlerinin fetvalarında, taassubun gözlerini kör ettiği dinî veya siyasi mezheplerinin ilkeleriyle çözmeye çalışırlar. Nisâ Suresi 60. ayet-i kerime bunları anlatmaktadır. bk. 24/Nûr, 47-50 ► Hayır! Rabbine andolsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlıklarda seni hakem tayin edip, verdiğin hükme içlerinde hiçbir sıkıntı duymadan ve tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar. 4/Nisâ 65 Ayet, 59. ayette geçen hükmü pekiştirmektedir. Sorunlarını Resûl’e sav götürmeyenler, onun böyle bir yetkisi olmadığını söyleyenler ya da ağızlarıyla bu yetkiyi verdikleri hâlde pratikte farklı davrananlar ayetin kapsamındalardır. ► Ey insanlar! Şüphesiz ki Resûl, Rabbinizden hak ile size gelmiştir. O’na iman edin. Bu sizin için en hayırlı olandır. Şayet inkâr ederseniz şüphesiz ki göklerde ve yerde olanların tamamı Allah’a aittir. Allah her şeyi bilen Alîm, hüküm ve hikmet sahibi olan Hakîm’dir. 4/Nisâ 170 ► Ey Ehl-i Kitap! Dininizde aşırı gitmeyin ve Allah’a dair hak olandan başka bir söz söylemeyin. Meryem oğlu İsa Mesih ancak Allah’ın Resûlü ve Meryem’e babasız doğması için “Ol!” diyerek ilka ettiği kelimesi ve O’ndan bir ruhtur. Allah’a ve resûllerine iman edin. “İlahımız üçtür.” demeyin. Bu batıla son verin. Bu sizin için daha hayırlı olur. Ancak Allah tek bir ilahtır. O bir çocuğunun olmasından münezzehtir. Göklerde ve yerde olanların tamamı O’na aittir. Vekil olarak Allah yeter. 4/Nisâ 171 ► İman edip salih amel işleyenlere gelince; onlara ecirlerini eksiksiz verecek, lütuf ve ihsanından fazla fazla arttıracaktır. Kim de Allah’a kulluk yapmaktan çekinir ve büyüklenirse, onlara can yakıcı bir azapla azap edecek ve onlar kendileri için Allah’ın dışında ne bir dost ne de yardımcı bulabileceklerdir. 4/Nisâ 173 ► Allah’a iman edip O’na tutunanlara gelince, onları kendinden olan bir rahmete, lütuf ve ihsana dâhil edecek ve sonunda Allah’a ulaşacakları dosdoğru yola hidayet edecektir. 4/Nisâ 175 ► Hani havarilere “Bana ve Resûlüme iman edin.” diye vahyetmiştim. Demişlerdi ki “İman ettik. Şahit ol ki biz, gerçekten Müslimleriz/şirki terk ederek tevhidle Allah’a yönelen kullarız.” 5/Mâide 111 ► De ki “Ey insanlar! Şüphesiz ki ben, Allah’ın tümünüze yolladığı Resûl’üyüm. O Allah ki göklerin ve yerin hâkimiyeti/egemenliği O’na aittir. O’ndan başka ibadeti hak eden hiçbir ilah yoktur. Diriltir ve öldürür. Allah’a ve Resûl'ü olan ümmi Nebi’ye iman edin. O Nebi, Allah’a ve O’nun kelimelerine iman eder. Ona uyun ki, hidayet bulasınız.” 7/A'râf 158 ► Allah’ı bırakıp da sana fayda ve zarar vermeyecek olan varlıklara dua etme! Şayet böyle yaparsan hiç kuşkusuz, zalimlerden/müşriklerden olursun. 10/Yûnus 106 104-106. ayetler, Allah Resûlü’ne sav tevhid üzere olması ve bunu ilan etmesinin emredildiği ayetlerdir. Tevhidin özü kulluk, kulluğun özü ibadet, ibadetin özü de duadır. Resûl sav dahi olsa Allah’ı cc bırakıp kendilerine bile fayda ve zararı olmayan, yaratamayan, rızık veremeyen, ölüm ve hastalığı kendilerinden savamayan varlıklara dua edenler zalimlerden yani müşriklerden olurlar. ► Zina yapan kadın ve erkeğin her birine yüzer değnek vurun. Şayet Allah’a ve Ahiret Günü'ne inanıyorsanız, onlara Allah’ın dinini/yasasını uygularken, o ikisine acıyacağınız tutmasın. Onların cezasına müminlerden bir topluluk şahitlik etsin. 24/Nûr 2 ► “Ey kavmimiz! Allah’ın davetçisine icabet edin ve ona iman edin ki, günahlarınızı bağışlasın ve sizi can yakıcı azaptan korusun.” 46/Ahkâf 31 ► Allah’a ve Resûl’üne iman etmeniz, onu desteklemeniz, ona saygı duymanız ve sabah akşam Allah’ı tesbih etmeniz için. 48/Fetih 9 ► Allah’a ve Resûl’üne iman edin. Sizi, kendisinde yetkili kıldığı mallardan infak edin. Sizden iman edip infakta bulunanlara büyük bir mükâfat vardır. 57/Hadîd 7 ► Size ne oluyor ki; Resûl sizi Rabbinize iman etmeye davet ettiği hâlde, Allah’a iman etmiyorsunuz? Hem muhakkak ki sizden, iman edeceğinize dair kesin bir söz almıştı. Şayet iman etmiş kimselerseniz bu çağrının ve sözünüzün gereğini yerine getirin. 57/Hadîd 8 ► Ey iman edenler! Sizi can yakıcı azaptan kurtaracak ticareti size göstereyim mi? 61/Saff 10 ► Allah’a ve Resûl’üne iman edersiniz, mallarınız ve canlarınızla Allah yolunda cihad edersiniz. Şayet bilirseniz bu sizin için en hayırlı olandır. 61/Saff 11 ► Allah’a, Resûl’üne ve indirdiğimiz nura iman edin. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. 64/Teğabûn 8 ► Sizi Toplanma Günü için bir araya getireceği gün, işte o gün Teğabûn/Aldanma Günüdür. Kim Allah’a iman eder ve salih amel işlerse, onun kusurlarını örter ve onu altından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetlere sokar. Büyük kurtuluş/kazanç budur işte. 64/Teğabûn 9 ► Allah’ın izni olmadan hiçbir musibet başa gelmez. Kim Allah’a iman ederse, Allah onun kalbini hidayet eder. Allah, her şeyi bilendir. 64/Teğabûn 11
Ynt "ç" Harfi ile başlayan ayetler ÇOCUK KELİMESİ İLE İLGİLİ AYETLER Rahman ve Rahim olan Allah&039;ın adıyla * Sizi, dayanılmaz işkencelere uğrattıklarında, Firavun ailesinin elinden kurtardığımızı hatırlayın. Onlar, kadınlarınızı diri bırakıp, erkek çocuklarınızı boğazlıyorlardı. Bunda sizin için Rabbinizden büyük bir imtihan vardı. BAKARA SURESİ / 49 * Kendilerine kitap verdiklerimiz, onu peygamberi, çocuklarını tanır gibi tanırlar. Buna rağmen içlerinden bir bölümü, bildikleri halde gerçeği gizlerler. BAKARA SURESİ / 146 * Emzirmeyi tamamlamak isteyenler için anneler çocuklarını iki tam yıl emzirirler. Onların annelerin yiyeceği, giyeceği bilinen örfe uygun olarak, çocuk kendisinin olana babaya aittir. Kimseye güç yetireceğinin dışında yük ve sorumluluk teklif edilmez. Anne, çocuğu, çocuk kendisinin olan baba da çocuğu dolayısıyla zarara uğratılmasın; mirasçı üzerinde ki sorumluluk ve görev de bunun gibidir. Eğer anne ve baba aralarında rıza ile ve danışarak çocuğu iki yıl tamamlanmadan sütten ayırmayı isterlerse, ikisi için de bir güçlük yoktur. Ve eğer çocuklarınızı bir süt anneye emzirtmek isterseniz, vereceğinizi örfe uygun olarak ödedikten sonra size bir sorumluluk yoktur. Allah&039;tan korkup-sakının ve bilin ki, Allah yaptıklarınızı görendir. BAKARA SURESİ / 233 * Musa&039;dan sonra İsrailoğullarının önde gelenlerini görmedin mi? Hani, peygamberlerinden birine "Bize bir melik gönder de Allah yolunda savaşalım" demişlerdi, O "Ya üzerinize savaş yazıldığı halde savaşmayacak olursanız?" demişti. "Bize ne oluyor ki Allah yolunda savaşmayalım? Ki biz yurdumuzdan çıkarıldık ve çocuklarımızdan uzaklaştırıldık." demişlerdi. Ama onlara savaş yazıldığı öngörüldüğü zaman, az bir kısmı hariç yüz çevirdiler. Allah zalimleri bilir. BAKARA SURESİ / 246 * Hangi biriniz ister ki, altından ırmaklar akan hurmalardan, üzümlerden bir bahçesi olsun, içinde kendisinin olan bütün ürünler de bulunsun; fakat kendisine ihtiyarlık gelip çatsın, üstelik zayıf ve küçük çocukları olsun böyle bir durumda iken ona bahçesine ateşli bir kasırga isabet etsin de yanıversin. İşte Allah size ayetleri böyle açıklar, ki düşünesiniz. BAKARA SURESİ / 266 * Şüphesiz inkâr edenler, onların malları da, çocukları da kendilerine Allah&039;tan gelecek azaba karşı hiç bir şey kazandırmaz. Ve onlar ateşin yakıtıdırlar. AL-İ İMRAN SURESİ / 10 * "Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken, nasıl bir çocuğum olabilir?" dedi. Fakat Allah neyi dilerse yaratır. Bir işin olmasına karar verirse, yalnızca ona "ol" der, o da hemen oluverir." AL-İ İMRAN SURESİ / 47 * Gerçekten inkâr edenlerin ise, ne malları, ne çocukları, onlara Allah&039;tan yana bir şey sağlayamaz. İşte onlar, ateşin halkıdırlar, onda temelli olarak kalacaklardır. AL-İ İMRAN SURESİ / 116 * Arkalarında bıraktıkları zayıf çocuklardan dolayı korku duyanların, vasiyetleri altında olanlar için de içleri ürpertiyle titresin. Allah&039;tan korksunlar ve onlara doğru söz söylesinler. NİSA SURESİ / 9 * Çocuklarınız konusunda Allah, erkeğe iki dişinin hissesi kadar tavsiye eder. Eğer onlar ikiden çok kadın ise ölünün geride bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Kadın veya kız bir tek ise, bu durumda yarısı onundur. Ölenin Bir çocuğu varsa, geriye bıraktığından anne ve babadan her biri için altıda bir, çocuğu olmayıp da anne ve baba ona mirasçı ise, bu durumda annesi için üçte bir vardır. Onun kardeşleri varsa o zaman annesi için altıda bir&039;dir. Ancak bu hükümler, ölenin Ettiği vasiyet veya varsa borcun düşülmesinden sonradır. Babalarınız, oğullarınız, siz onların hangilerinin yarar bakımından size daha yakın olduğunu bilmezsiniz. Bunlar Allah&039;tan bir farzdır. Şüphesiz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır. NİSA SURESİ / 11 * Eşlerinizin, eğer çocukları yoksa, geride bıraktıklarının yarısı sizindir. Şayet çocukları varsa, -onunla yapacakları vasiyetten ya da ayıracakları borçtan sonra- bu durumda bıraktıklarının dörtte biri sizindir. Sizin çocuğunuz yoksa, geriye bıraktıklarınızdan dörtte biri onların kadınlarınızındır. Eğer sizin çocuğunuz varsa geriye bıraktıklarınızdan sekizde biri onların kadınlarınızındır. Yine bu hükümler, Edeceğiniz vasiyet veya varsa borcun düşülmesinden sonradır. Mirası aranan erkek ya da kadın, çocuğu ve babası olmayan bir kimse olup erkek veya kız kardeşi bulunursa onlardan her biri için altıda bir vardır. Eğer bundan fazla iseler, bu durumda -kendisiyle yapılan vasiyette ya da varsa borçtan sonra- üçte bir&039;de -zarara uğratılmaksızın onlara ortaktırlar. Bu size Allah&039;tan bir vasiyettir, Allah, bilendir, kullara yumuşak olandır. NİSA SURESİ / 12 * Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve "Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir veli koruyucu sahib gönder, bize katından bir yardım eden yolla" diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz? NİSA SURESİ / 75 * Ancak erkeklerden, kadınlardan ve çocuklardan müstaz&039;aflar olup hiç bir çareye güç yetiremeyenler ve bir yol çıkış bulamayanlar başka. NİSA SURESİ / 98 * Kadınlar konusunda senden fetva isterler. De ki "Onlara ilişkin fetvayı size Allah veriyor. Bu fetva, Kendilerine yazılan hakları veya mirası vermediğiniz ve kendilerini nikahlamayı istediğiniz yetim kadınlar ve zayıf çocuklar hakkında ile yetimlere karşı adaleti ayakta tutmanız konusunda size Kitap&039;ta okunmakta olanlardır. Hayır adına her ne yaparsanız, şüphesiz Allah onu bilir. NİSA SURESİ / 127 * Ey Kitap Ehli, dininiz konusunda taşkınlık etmeyin, Allah&039;a karşı gerçek olandan başkasını söylemeyin. Meryem oğlu Mesih İsa, ancak Allah&039;ın elçisi ve kelimesidir. Onu &039;OL&039; kelimesini Meryem&039;e yöneltmiştir ve O&039;ndan bir ruhtur. Öyleyse Allah&039;a ve elçisine inanınız; "üçtür" demeyiniz. Bundan kaçının, sizin için hayırlıdır. Allah, ancak bir tek ilahtır. O, çocuk sahibi olmaktan yücedir. Göklerde ve yerde her ne varsa O&039;nundur. Vekil olarak Allah yeter. NİSA SURESİ / 171 * Senden fetva isterler. De ki "Allah, &039;çocuksuz ve babasız olanın kelale&039;nin&039; mirasına ilişkin hükmü açıklar. Ölen kişinin çocuğu yok da kız kardeşi varsa, geride bıraktıklarının yarısı kız kardeşinindir. Ama ölen kız kardeşinin çocuğu yoksa, kendisi erkek kardeşi ona mirasçı olur. Eğer kız kardeşi iki ise, geride bıraktıklarının üçte ikisi onlarındır. Ama mirasçılar erkekler ve kız kardeşler ise, bu durumda erkek için dişinin iki payı vardır. Allah, -şaşırıp sapmayasınız diye- açıklar. Allah, her şeyi bilendir. NİSA SURESİ / 176 * Yahudi ve Hristiyanlar "Biz Allah&039;ın çocuklarıyız ve sevdikleriyiz" dedi. De ki "Peki, ne diye sizi günahlarınızdan dolayı azablandırıyor? Hayır, siz O&039;nun yarattığından birer beşersiniz. O, dilediğini bağışlar, dilediğini azaplandırır. Göklerin, yerin ve bunların arasındakilerin tümünün mülkü Allah&039;ındır. Son varış O&039;nadır." MAİDE SURESİ / 18 * Bizim kendilerine Kitap verdiklerimiz, onu, çocuklarını tanır gibi tanırlar. Kendilerini hüsrana uğratanlar; işte onlar inanmayanlardır. EN&039;AM SURESİ / 20 * Gökleri ve yeri bir örnek edinmeksizin yaratandır. O&039;nun nasıl bir çocuğu olabilir? O&039;nun bir eşi zevcesi yoktur. O, her şeyi yaratmıştır. O, her şeyi bilendir. EN&039;AM SURESİ / 101 * Yine bunun gibi onların ortakları, müşriklerden çoğuna çocuklarını öldürmeyi süslü gösterdiler. Hem onları helake düşürmek, hem kendi aleyhlerinde dinlerini karmakarışık kılmak için. Allah dileseydi bunu yapmazlardı; sen onları ve düzmekte oldukları iftiraları bırak. EN&039;AM SURESİ / 137 * Çocuklarını hiç bir bilgiye dayanmaksızın akılsızca öldürenler ile Allah&039;a karşı yalan yere iftira düzüp Allah&039;ın kendilerine rızık olarak verdiklerini haram kılanlar elbette hüsrana uğramışlardır. Onlar, gerçekten şaşırıp sapmışlardır ve doğru yolu bulamamışlardır. EN&039;AM SURESİ / 140 * De ki "Gelin size Rabbinizin neleri haram kıldığını okuyayım O&039;na hiç bir şeyi ortak koşmayın, anne-babaya iyilik edin, yoksulluk-endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. -Sizin de, onların da rızıklarını biz vermekteyiz- Çirkin-kötülüklerin açığına ve gizli olanına yaklaşmayın. Hakka dayalı olma dışında, Allah&039;ın öldürülmesini haram kıldığı kimseyi öldürmeyin. İşte bunlarla size tavsiye emr etti; umulur ki akıl erdirirsiniz." EN&039;AM SURESİ / 151 * Firavun kavminin önde gelenleri, dediler ki "Musa ve kavmini bu toprakta Mısır&039;da bozgunculuk çıkarmaları, seni ve ilahlarını terketmeleri için mi serbest bırakacaksın?" Firavun Dedi ki "Erkek çocuklarını öldüreceğiz ve kadınlarını sağ bırakacağız. Hiç şüphesiz biz, onlara karşı kahir bir üstünlüğe sahibiz." A&039;RAF SURESİ / 127 * O, sizi tek bir nefisten yarattı ve kendisiyle durulup-yatışması için ondan eşini var etti. Onu eşini örtüp-bürüyünce, o da bir yük yüklendi de bununla bir süre gezindi. Nitekim ağırlaşınca, ikisi Rableri olan Allah&039;a dua ettiler "Eğer bize salih bir çocuk verirsen, andolsun şükredenlerden olacağız." A&039;RAF SURESİ / 189 * Ama O, onlara Adem&039;in çocukları erkek ve kadınlara salih bir çocuk verince, kendilerine verdiği şey konusunda O&039;na ortaklar kılmaya başladılar. Allah, onların şirk koştuklarından yücedir. A&039;RAF SURESİ / 190 * Bilin ki, mallarınız ve çocuklarınız ancak bir fitnedir imtihan konusudur. Allah yanında ise büyük bir mükafaat vardır. ENFAL SURESİ / 28 * De ki "Eğer babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, az kâr getireceğinden korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden evler, sizlere Allah&039;tan, O&039;nun Resûlü&039;nden ve O&039;nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ise, artık Allah&039;ın emri gelinceye kadar bekleyedurun. Allah, fasıklar topluluğuna hidayet vermez. TEVBE SURESİ / 24 * Şu halde onların malları ve çocukları seni imrendirmesin; Allah bunlarla ancak onları dünya hayatında azablandırmak ve canlarının inkâr içindeyken zorlukla çıkmasını ister. TEVBE SURESİ / 55 * Sizden önceki münafıklar ve kâfirler gibi. Onlar sizden kuvvet bakımından daha güçlü, mal ve çocuklar bakımından daha çoktular. Onlar kendi paylarıyla yararlanmaya baktılar; siz de, sizden öncekilerin kendi paylarıyla yararlanmaya kalkışmaları gibi, kendi paylarınızla yararlanmaya baktınız ve siz de dünyaya ve zevke dalanlar gibi daldınız. İşte onların dünyada ahirette bütün yapıp-ettikleri amelleri boşa çıkmıştır ve işte onlar kayba uğrayanlardır. TEVBE SURESİ / 69 * "Allah çocuk edindi" dediler. O, bundan yücedir; O, hiç bir şeye ihtiyacı olmayandır. Göklerde ve yerde ne varsa O&039;nundur. Kendinizde buna ilişkin bir delil de yoktur. Allah&039;a karşı bilmeyeceğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz? YUNUS SURESİ / 68 * Bir yolcu-kafilesi geldi, sucularını kuyuya su almak için gönderdiler. O da kovasını sarkıttı. "Hey müjde... Bu bir çocuk." dedi. Ve onu kuyudan çıkarıp &039;ticaret konusu bir mal&039; olarak sakladılar. Oysa Allah, yapmakta olduklarını bilendi. YUSUF SURESİ / 19 * Ve dedi ki "Ey çocuklarım, tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben size Allah&039;tan hiç bir şeyi sağlayamam gideremem. Hüküm yalnızca Allah&039;ındır. Ben O&039;na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O&039;na tevekkül etmelidirler." YUSUF SURESİ / 67 * Andolsun, senden önce de elçiler gönderdik, onlara eşler ve çocuklar verdik. Allah&039;ın izni olmaksızın hiç bir elçiye herhangi bir ayeti mucizeyi getirmek olacak iş değildi. Her ecel tesbit edilmiş süre için bir kitap yazı, hüküm, son vardır. RA&039;D SURESİ / 38 * Hani Musa kavmine şöyle demişti "Allah&039;ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın; hani O sizi Firavun ailesinden kurtarmıştı, onlar sizi en dayanılmaz işkencelere uğratıyor, kadınlarınızı sağ bırakıp erkek çocuklarınızı boğazlıyorlardı. Bunda sizin için Rabbinizden büyük bir sınav vardır." İBRAHİM SURESİ / 6 * Hani İbrahim şöyle demişti "Bu şehri güvenli kıl, beni ve çocuklarımı putlara kulluk etmekten uzak tut." İBRAHİM SURESİ / 35 * "Rabbimiz, gerçekten ben, çocuklarımdan bir kısmını Beyt-i Haram yanında ekini olmayan bir vadiye yerleştirdim; Rabbimiz, dosdoğru namazı kılsınlar diye öyle yaptım, böylelikle Sen, insanların bir kısmının kalblerini onlara ilgi duyar kıl ve onları birtakım ürünlerden rızıklandır. Umulur ki şükrederler." İBRAHİM SURESİ / 37 * Dediler ki "Korkma biz sana bilgin bir çocuk müjdelemekteyiz." HİCR SURESİ / 53 * Ve Allah&039;a kızlar isnad ediyorlar, haşa O yücedir. Hoşlandıkları erkek çocuklar da kendilerinindir. NAHL SURESİ / 57 * Allah size kendi nefislerinizden eşler yarattı ve size eşlerinizden çocuklar ve torunlar yarattı ve sizi güzel şeylerden rızıklandırdı. Şimdi onlar, batıla mı inanıyorlar ve Allah&039;ın nimetini inkar mı ediyorlar? NAHL SURESİ / 72 * Ey Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın çocukları! Şüphesiz o, şükreden bir kuldu. İSRA SURESİ / 3 * Sonra onlara karşı size tekrar &039;güç ve kuvvet verdik&039;, size mallar ve çocuklarla yardım ettik ve topluluk olarak sizi sayıca çok kıldık. İSRA SURESİ / 6 * Yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin; onlara ve size biz rızık veririz. Şüphesiz, onları öldürmek büyük bir hata suç ve günahdır. İSRA SURESİ / 31 * "Onlardan güç yetirdiklerini sesinle sarsıntıya uğrat, atlıların ve yayalarınla onların üstüne yaygarayı kopar, mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol ve onlara çeşitli vaadlerde bulun." Şeytan, onlara aldatmadan başka bir şey vadetmez. İSRA SURESİ / 64 * Ve de ki "Övgü hamd, çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan ve düşkünlükten dolayı yardımcıya da ihtiyacı bulunmayan Allah&039;adır." Ve O&039;nu tekbir edebildikçe tekbir et. İSRA SURESİ / 111 * Bu Kur&039;an "Allah çocuk edindi" diyenleri uyarıp-korkutur. KEHF SURESİ / 4 * "Bağına girdiğin zaman, &039;Maşaallah, Allah&039;tan başka kuvvet yoktur&039; demen gerekmez miydi? Eğer beni mal ve çocuk bakımından senden daha az güçte görüyorsan." KEHF SURESİ / 39 * Mal ve çocuklar, dünya hayatının çekici-süsüdür; sürekli olan &039;salih davranışlar&039; ise, Rabbinin katında sevap bakımından daha hayırlıdır, umut etmek bakımından da daha hayırlıdır. KEHF SURESİ / 46 * Böylece ikisi yine yola koyuldular. Nitekim bir çocukla karşılaştılar, o hemen tutup onu öldürüverdi. Musa Dedi ki "Bir cana karşılık olmaksızın, tertemiz bir canı mı öldürdün? Andolsun, sen kötü bir iş yaptın." KEHF SURESİ / 74 * "Çocuğa gelince, onun anne ve babası mü&039;min kimselerdi. Bundan dolayı, onun kendilerine azgınlık ve inkâr zorunu kullanmasından endişe edip-korktuk." KEHF SURESİ / 80 * "Duvar ise, şehirde iki öksüz çocuğundu, altında onlara ait bir define vardı; babaları salih biriydi. Rabbin diledi ki, onlar erginlik çağına erişsinler ve kendi definelerini çıkarsınlar; bu, Rabbinden bir rahmettir. Bunları ben, kendi işim özel görüşüm olarak yapmadım. İşte, senin sabır göstermeye güç yetiremediğin şeylerin yorumu." KEHF SURESİ / 82 * Allah buyurdu "Ey Zekeriya, şüphesiz biz seni, adı Yahya olan bir çocukla müjdelemekteyiz; biz bundan önce ona hiç bir adaş kılmamışız." MERYEM SURESİ / 7 * Çocuğun doğup büyümesinden sonra ona dedik ki "Ey Yahya, Kitabı kuvvetle tut." Daha çocuk iken ona hikmet verdik. MERYEM SURESİ / 12 * Demişti ki "Ben, yalnızca Rabbinden gelen bir elçiyim; sana tertemiz bir erkek çocuk armağan etmek için buradayım." MERYEM SURESİ / 19 * O "Benim nasıl bir erkek çocuğum olabilir? Bana hiç bir beşer dokunmamışken ve ben azgın utanmaz bir kadın değilken" dedi. MERYEM SURESİ / 20 * "İşte böyle" dedi. "Rabbin, dedi ki -Bu benim için kolaydır. Onu insanlara bir ayet ve bizden bir rahmet kılmak için bu çocuk olacaktır." Ve iş de olup bitmişti. MERYEM SURESİ / 21 * Bunun üzerine ona çocuğa işaret etti. Dediler ki "Henüz beşikte olan bir çocukla biz nasıl konuşabiliriz?" MERYEM SURESİ / 29 * Allah&039;ın çocuk edinmesi olacak şey değil. O yücedir. Bir işin olmasına karar verirse, ancak ona "Ol" der, o da hemen oluverir. MERYEM SURESİ / 35 * Ayetlerimizi inkar edip, bana "Elbette mal ve çocuklar verilecektir" diyeni gördün mü? MERYEM SURESİ / 77 * "Rahman çocuk edinmiştir" dediler. MERYEM SURESİ / 88 * Rahman adına çocuk öne sürdüklerinden ötürü bunlar olacaktı. MERYEM SURESİ / 91 * Rahman olan Allaha çocuk edinmek yaraşmaz. MERYEM SURESİ / 92 * "Rahman olan Allah çocuk edindi" dediler. O, bu yakıştırmadan yücedir. Hayır, onlar melekler ikrama layık görülmüş kullardır. ENBİYA SURESİ / 26 * Irzını koruyan Meryem; biz ona kendi ruhumuzdan üfledik, onu ve çocuğunu insanlığa bir ayet kıldık. ENBİYA SURESİ / 91 * Onlar sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz mal ve çocuklarla MÜ&039;MİNUN SURESİ / 55 * Biz onların hayırlarına koşuyoruz veya yardım ediyoruz? Hayır, onlar şuurunda değiller. MÜ&039;MİNUN SURESİ / 56 * Allah, hiç bir çocuk edinmemiştir ve O&039;nunla birlikte hiç bir ilah yoktur; eğer olsaydı, her bir ilah elbette kendi yarattığını götürüverirdi ve ilahların bir kısmına karşı üstünlük sağlardı. Allah, onların nitelendiregeldiklerinden yücedir. MÜ&039;MİNUN SURESİ / 91 * Mü&039;min kadınlara da söyle "Gözlerini harama çevirmekten kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Baş örtülerini, yakalarının üstünü kapatacak şekilde koysunlar. Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına ihtiyacı olmayan arzusuz veya iktidarsız hizmetçilerden ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte Allah&039;a tevbe edin ey mü&039;minler, umulur ki felah bulursunuz." NUR SURESİ / 31 * Sizden olan çocuklar, erginlik çağına erdikleri zaman, kendilerinden öncekilerin izin istediği gibi, bundan böyle izin istesinler. İşte Allah, ayetlerini size böyle açıklar. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. NUR SURESİ / 59 * Göklerin ve yerin mülkü O&039;nundur; çocuk edinmemiştir. O&039;na mülkünde ortak yoktur, her şeyi yaratmış, ona bir düzen vermiş, belli bir ölçüyle takdir etmiştir. FURKAN SURESİ / 2 * Gittiler ve Firavun Dedi ki "Biz seni içimizde daha çocukken yetiştirip büyütmedik mi? Sen ömrünün nice yıllarını aramızda geçirmedin mi?" ŞUARA SURESİ / 18 * &039;Malın da, çocukların da bir yarar sağlayamadığı günde." ŞUARA SURESİ / 88 * "Size hayvanlar, çocuklar vererek yardım etti." ŞUARA SURESİ / 133 * Gerçek şu ki, Firavun yeryüzünde Mısır&039;da büyüklenmiş ve oranın halkını birtakım fırkalara ayırıp bölmüştü; onlardan bir bölümünü güçten düşürüyor, erkek çocuklarını boğazlayıp kadınlarını diri bırakıyordu. Çünkü o, bozgunculardandı. KASAS SURESİ / 4 * Ey insanlar, Rabb&039;inizden korkup-sakının ve öyle bir günün azabından çekinip-korkun ki, o gün hiç bir baba, çocuğu için bir karşılık veremez ve hiç bir çocuk da babası için bir şeyi verebilecek durumda değildir. Şüphesiz Allah&039;ın va&039;di haktır. Artık dünya hayatı sizi aldatmaya sürüklemesin ve aldatıcılar da sizi Allah ile aldatmasın. LOKMAN SURESİ / 33 * Allah, bir adamın kendi göğüs boşluğu içinde iki kalp kılmadı ve kendilerini annelerinize benzeterek yemin konusu yaptığınız zı****a bulunduğunuz eşlerinizi sizin anneleriniz yapmadı, evlatlıklarınızı da sizin öz çocuklarınız saymadı. Bu, sizin yalnızca ağzınızla söylemenizdir. Allah ise, hakkı söyler ve doğru olan yola yöneltip-iletir. AHZAB SURESİ / 4 * "Rabbim, bana salihlerden olan bir çocuk armağan et." SAFFAT SURESİ / 100 * Biz de onu halim bir çocukla müjdeledik. SAFFAT SURESİ / 101 * Şimdi sen onlara sor -Kızlar senin Rabbinin, erkek çocuklar onların mı? SAFFAT SURESİ / 149 * Allah, Kızları, erkek çocuklara tercih mi etmiş? SAFFAT SURESİ / 153 * Eğer Allah, çocuk edinmek isteseydi, yarattıklarından dilediğini elbette seçerdi. O, yücedir; O, bir olan, kahredici olan Allah&039;tır. ZÜMER SURESİ / 4 * Böylece, o, katımızdan kendilerine bir hak ile geldiği zaman, dediler ki "Onunla birlikte iman edenlerin erkek çocuklarını öldürün; kadınlarını ise sağ bırakın." Ancak kafirlerin hileli-düzeni boşa çıkmakta olandan başkası değildir. MÜ&039;MİN SURESİ / 25 * Oysa onlardan biri, O, Rahman olan Allah için verdiği örnek ile kız çocuğunun doğumuyla müjdelendiği zaman, yüzü simsiyah kesilmiş olarak kahrından yutkundukça yutkunur. ZUHRUF SURESİ / 17 * De ki "Eğer Rahman olan Allah&039;ın çocuğu olsaydı, ona tapanların ilki ben olurdum." ZUHRUF SURESİ / 81 * Onlar yemeyince Bunun üzerine içine bir tür korku düştü. "Korkma" dediler ve ona bilgin bir erkek çocuk müjdesini verdiler. ZARİYAT SURESİ / 28 * Bilin ki, dünya hayatı ancak bir oyun, &039;eğlence türünden tutkulu bir oyalama&039;, bir süs, kendi aranızda bir övünme süresi ve konusu, mal ve çocuklarda bir &039;çoğalma-tutkusu&039;dur. Bir yağmur örneği gibi; onun bitirdiği ekin ekicilerin veya kafirlerin hoşuna gitmiştir, sonra kuruyuverir, bir de bakarsın ki sapsarı kesilmiş, sonra o, bir çer-çöp oluvermiştir. Ahirette ise şiddetli bir azab; Allah&039;tan bir mağfiret ve bir hoşnutluk rıza vardır. Dünya hayatı, aldanış olan bir metadan başka bir şey değildir. HADİD SURESİ / 20 * Ne malları, ne çocukları onlara Allah&039;a karşı hiç bir şeyle yarar sağlamaz. Onlar, ateşin halkıdır, içinde süresiz kalacaklardır. MÜCADELE SURESİ / 17 * Allah&039;a ve ahiret gününe iman eden hiç bir kavim topluluk bulamazsın ki, Allah&039;a ve elçisine başkaldıran kimselerle bir sevgi ve dostluk bağı kurmuş olsunlar; bunlar, ister babaları, ister çocukları, ister kardeşleri, isterse kendi aşiretleri soyları olsun. Onlar, öyle kimselerdir ki, Allah kalplerine imanı yazmış ve onları kendinden bir ruh ile desteklemiştir. Onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır; orda süresiz olarak kalacaklardır. Allah, onlardan razı olmuş, onlar da O&039;ndan razı olmuşlardır. İşte onlar, Allah&039;ın fırkasıdır. Dikkat edin; şüphesiz Allah&039;ın fırkası olanlar, felah umutlarını gerçekleştirip kurtuluş bulanların ta kendileridir. MÜCADELE SURESİ / 22 * Ne yakın akrabalarınız, ne çocuklarınız kıyamet günü size bir yarar sağlayamaz. Allah Sizin aranızı ayıracaktır. Allah, yaptıklarınızı görendir. MÜMTEHİNE SURESİ / 3 * Ey Peygamber, mü&039;min kadınlar, Allah&039;a hiç bir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir iftira düzüp-uydurmamak gayri meşru olan bir çocuğu kocalarına dayandırmamak, ma&039;ruf iyi, güzel ve yararlı bir iş konusunda isyan etmemek üzere, sana biat etmek amacıyla geldikleri zaman, onların biatlarını kabul et ve onlar için Allah&039;tan mağfiret iste. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir. MÜMTEHİNE SURESİ / 12 * Ey iman edenler, ne mallarınız, ne çocuklarınız sizi Allah&039;ı zikretmekten &039;tutkuya kaptırarak-alıkoymasın&039;; kim böyle yaparsa, artık onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir. MÜNAFİKUN SURESİ / 9 * Ey iman edenler, gerçek şu ki, sizin eşlerinizden ve çocuklarınızdan bir kısmı sizler için birer düşmandırlar. Şu halde onlardan sakının. Yine de affeder, hoş görür kusurlarını yüzlerine vurmaz ve bağışlarsanız, artık elbette Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. TEĞABÜN SURESİ / 14 * Mallarınız ve çocuklarınız sizin için ancak bir fitne bir denemedir. Allah ise, büyük ecir en güzel karşılık O&039;nun katında olandır. TEĞABÜN SURESİ / 15 * Mal servet ve çocuklar sahibi oldu diye, KALEM SURESİ / 14 * "Size mallar ve çocuklarla yardımda bulunsun. Size ürün yüklü bağlar-bahçeler versin, ırmaklar da versin." NUH SURESİ / 12 * Nuh "Rabbim, gerçekten onlar bana isyan ettiler; mal ve çocukları kendisine ziyandan başka bir şeyi arttırmayan kimselere uydular." NUH SURESİ / 21 * Elbette, Rabbimizin şanı yücedir. O, ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk." CİN SURESİ / 3 * Eğer inkâr edecek olursanız, çocukların saçlarını ağartan bir günde kendinizi nasıl koruyacaksınız? MÜZZEMMİL SURESİ / 17 * Göz önünde-hazır çocuklar verdim. MÜDDESSİR SURESİ / 13 * Eşinden ve çocuklarından, ABESE SURESİ / 36 [glow=red,2,300]Yüzü Dost,Özü Düşmandan usandım, Dili Mümin Kalbi Şeytandan usandım, Dostum, Herkesin Kahrı Çekilirde Ben DAVASIZ MÜSLÜMAN dan usandım.[/glow]
de ki ile başlayan ayetler